SONUÇ
Osmanlı tarihe karışırken, Ulu Önderimiz Atatürk'ün belirlediği Misak-ı Milli sınırlarımıza çok sayıda devlet göz dikmiştir. Kimi İstanbul'a varmak istemiş ama Çanakkale'yi geçememiş; kimi Adana, Mersin, Antep, Maraş, Urfa'ya elini uzatmış ve geri püskürtülmüş; kimi de İzmir'den büyük mağlubiyetle ayrılmıştır. Türk milleti, en zor zamanlarında bile mücadeleden kaçmamış, vatan topraklarının bölünmemesi uğruna canını ortaya koymuştur. Nitekim, son 40 yıl boyunca PKK hainlerinin kirli, sinsi ve hain pusularına kararlılıkla karşı koyan ve bu uğurda can veren Mehmetçiğimiz bunun en büyük delilidir. Bu ülkede, hainlik yapan ve tasarlayanların güç bulmalarına izin verilmediyse, o da, Allah'ın izniyle, Türk askerinin ve polisinin şehadeti göze alan kararlılığındandır.
Türk
halkı, vatanımızı korumak adına, 1. Dünya Savaşı'nın ardından yenilmiş durumda,
dört bir yandan saldırı altında ve tamamen yokluk içindeyken, oldukça az sayıda
insan gücü ile Kurtuluş Savaşı vermesini bilmiştir. Asla gerçekleşmeyecek bir
Kürdistan hayali kuran derin devletlerin belki de hesaba katamadıkları en temel
şey, vatan konusunda daima hassas olmuş olan Türk halkını, Türk askerini ve Türk
polisini hesaba katamamış olmalarıdır.
Hesaba
katmalılar; çünkü ne bir komünist saldırı ile, ne sinsi planlar yoluyla
vatanımızı böldürme gibi bir niyetimiz asla yoktur. PKK'nın Kürtlüğü kullanarak
kurguladığı kirli oyunu ortadan kaldıracak ve yıllardır hakları hem derin
devlet hem de PKK tarafından yenmiş olan Kürt kardeşlerimizle birlikte bölünme
planlarını yıkacağız. Kürtler bizim kardeşimiz, ağabeyimiz, canımız, dostumuz,
dürüstlüğümüz, efendiliğimiz, önemli bir değerimiz, bizim bir parçamızdır. Onları
bizden ayırmak isteyen ve vatan, devlet, bayrak düşmanı kalleşlere yem haline
getirmeye çalışan sinsi güçler, kesin olarak bunda başarılı olamayacaklardır.
Önemli
olan kurulan tuzakların farkına varılması ve bu konuda tedbir alınmasıdır.
Ülkemize yönelik kurulmuş olan tuzak oldukça açıktır ve bu konuda milletçe
yapmamız gereken sorumluluklarımız vardır. Dünya derin devletlerinin karanlık
planları Türk halkı tarafından durdurulmalı ve sevgi, birlik, eğitim ve
caydırıcılık yoluyla PKK'nın ideolojik varlığı yok edilmelidir. Dünyaya barış
getirecek ve tüm dünyayı kucaklayacak bir birlik ruhunun, dini, vatanı, etnik
kimliği ne olursa olsun doğru ve dürüst insanlarla birlikte bir İslam
Birliği'nin temelleri atılmalıdır.
Allah'ın
adaleti her an akılda tutulmalıdır: Allah'ın kanununda imanlı milletlere karşı
kurulan her tuzak kaderde bozulmuş olarak yaratılır. Dolayısıyla karanlık ve
sinsi planlar, ne kadar büyük ve etkili görünürse görünsün, Türk milleti
üzerinde etkisizdir. Bizler kararlı olur, birlik ve bütünlüğümüzü korur ve asıl
olarak Allah'a dayanır ve güvenirsek, ülkemiz üzerinde yer kapma ihtirası
içinde olanlara asla yol açılmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, dünyayı ne derin
güçler, ne süper güçler, ne de şiddet yanlıları yönetir; dünyanın ve tüm
kainatın tek Hakimi Yüce Allah'tır.
Hayır,
Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir.
(Allah'a karşı) Nitelendirdiklerinizden dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi,
18)
Yorumlar
Yorum Gönder